Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HÜRRİYET

Resim
Hürriyet, insanoğluna iman ve sağlıktan sonra verilen en büyük nimetlerden biridir.  Bundan dolayıdır ki asrın müceddidi, büyük İslam alimi zat "Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam" demiştir. Hürriyetin zıddı  esarettir, mahkumiyettir.  Esaretin pek çok çeşidi vardır. Savaşta esir olmak, bir suçtan dolayı ya da yanlış bir hükümle hataen mahkum edilmek vb. gibi.  Bir de manevi esaret vardır. Dünyaya, nefsine esir olmak gibi. Bu apayrı bir konu. Benim ele almak istediğim esaret çeşidi  mahkumiyet. Yani herhangi bir sebeple hapse girmek.... - Teşbihte hata olmasın- esareti ya da konumuz olan mahkumiyeti, bir nevi ölüme benzetiyorum. Nasıl ecel aniden gelir ve sahip olunan her şey, mal mülk, makam mevki, evlat, ana - baba, eş, dost olduğu gibi bırakılıp gidilir, esaret de öyle. Düşünsenize polis aniden kapıya dayanıyor ve sizi alıp götürüyor. Üstünüze sadece ceketinizi alabiliyorsunuz. O da polis izin verirse...  Belki ocakta yeni pişirdiğiniz yemek var , b...

BEYİN VE KALP

Resim
Beyin; 1 kg su, 160 gr yağ, biraz şeker, biraz tuz ve bir miktar proteinden oluşan bir organdır. Beyinde dercedilmiş olan kuvve-i hafıza  ise sayısız kütüphane kadar bilgiyi içinde barındırabilir. Öyle ki dijital dünyanın bütün modern bilgisayarları, bilgi depolamada beyne yetişemez. Bu akıllara durgunluk veren bir sanat ve ilim gerektirir. Çok enteresan bir diğer uzuv ise kalptir. Kalp; 300 gr ağırlığında, yumruk kadar bir organımız. Hacmi küçük, fonksiyonu ise çok büyük. Sevmekten tutun nefret, öfke, korku, sevinç vb. gibi sayısız hissi bünyesinde barındırmakta. "Onca hissi nereye sığdırıyor" diye düşünüyor insan. Fakat hisler maddî birer varlık olmadığı için yer kaplamayacağını biliyoruz. Bu konuya nereden geldim? Descartes: "Düşünüyorum, o halde varım!" demiş. Ben de diyorum ki: Düşünüyorum. Düşündükçe hayretler içinde kalıyorum. Küçücük bir yağ parçası olan beyindeki hafızaya dünyalar kadar bilgi yükleme ve saklama kabiliyeti veren ve yine yumruk büyüklüğündeki...

KİMERİK İNSAN NEDİR?

Resim
Kimerik insan... Amerikalı Lydia Fairchild 2003 yılında kocası Jamie Townsend’dan boşanırken üçüncü çocuğuna hamileydi.  Çocuklarına bakamadığı için devlet yardımı ve nafaka talebinde bulundu. Yasal prosedür olarak anne, baba ve çocuklara DNA testi yapıldı ve çocuklarıyla DNA’sı uyuşmadı.  Babaları Jamie Townsend idi ama devlet ona doğurduğu çocukların annesi olmadığını söylüyordu.  İtiraz etti testler yenilendi sonuç değişmedi.  Değişmediği gibi çocuk kaçırma ile suçlanmaya başlandı.  Bu gelişmeler yaşanırken üçüncü çocuğun doğumu geldi. Lydia doğal olarak çocukları sahipleniyor anneleri olduğunu ısrarla vurguluyordu.  Bunun üzerine mahkeme yeni doğacak çocuğun doğumunun izlenmesi ve doğar doğmaz onun için de DNA testi yapılmasına karar verdi.  Sonuç yine aynı çıktı.  Yeni bebek diğer iki çocuk ile kardeş babaları aynı ama annesi Lydia değildi.  Hikaye ilginçleşmeye başladı değil mi..  Mahkeme artık bu üçüncü çocuk gözünün önünde bu kad...