BEYİN VE KALP


Beyin; 1 kg su, 160 gr yağ, biraz şeker, biraz tuz ve bir miktar proteinden oluşan bir organdır. Beyinde dercedilmiş olan kuvve-i hafıza  ise sayısız kütüphane kadar bilgiyi içinde barındırabilir. Öyle ki dijital dünyanın bütün modern bilgisayarları, bilgi depolamada beyne yetişemez.
Bu akıllara durgunluk veren bir sanat ve ilim gerektirir.
Çok enteresan bir diğer uzuv ise kalptir.
Kalp; 300 gr ağırlığında, yumruk kadar bir organımız. Hacmi küçük, fonksiyonu ise çok büyük.
Sevmekten tutun nefret, öfke, korku, sevinç vb. gibi sayısız hissi bünyesinde barındırmakta. "Onca hissi nereye sığdırıyor" diye düşünüyor insan. Fakat hisler maddî birer varlık olmadığı için yer kaplamayacağını biliyoruz.
Bu konuya nereden geldim?
Descartes: "Düşünüyorum, o halde varım!" demiş.
Ben de diyorum ki: Düşünüyorum. Düşündükçe hayretler içinde kalıyorum.
Küçücük bir yağ parçası olan beyindeki hafızaya dünyalar kadar bilgi yükleme ve saklama kabiliyeti veren ve yine yumruk büyüklüğündeki kalbe sayısız ve sürekli değişen hissiyatı yerleştiren  Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin ilmine, kudretine, sanatına hayran olmamak, hayret etmemek mümkün değil. Sübhanallah... 
Özellikle kalp çok ilgimi çekiyor. Birilerini, bir şeyleri beğeniyor, seviyorsunuz. Sonra ne oluyorsa bir anda o hisler tam tersine dönüyor. Bu, bazen sebepsiz oluyor.
Ya da tam tersi, antipati duyduğunuzu bir anda sempatik bulmaya başlıyorsunuz. Bu değişkenlik çok acayip...
Kalp çoğunlukla yanılmaz. Bir insan hakkında   hüküm vermek isterseniz kalbinize bakın. O size yol gösterir. Genellikle de yanıltmaz. Tabi iman dolu, vicdan ve merhametle taçlandırılmış kalpten bahsediyorum. 
Bunun içindir ki Hz. Ömer: "Kalbinizin ısınmadığı insanlardan uzak durun!" demiş. Bu söz hayat düsturumuz olsun.

 Hüsniye Ünal


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA