Sosyal Hayata Ket Vuran Amansız Bir Hastalık: HASET

    Başkasının iyiliğini, mutluluğunu, başarısını istememe, çekememe, elindeki nimetin gitmesini isteme, "bende yoksa onda da olmasın" ya da "sadece bende olsun onda hiç olmasın" gibi pek çok ilaveler yapılabilecek en kötü karakteristik özelliklerden biridir haset. Ve bu öyle fena bir hastalıktır ki hasidi yakar, mahveder; mahsuda çok az zararı dokunur ya da hiç dokunmaz. 
    Hasid insan içindeki haset duygusu yüzünden hiç rahat yüzü görmez, fokur fokur kaynayan bir kazan gibi iç alemi sürekli bir mücadele halindedir. Kötü duygular, kötü düşünceler ve temenniler beynini bir kurt gibi sürekli kemirir, durur. Hasidin hali böyleyken mahsudun ruhu bile duymaz, o normal hayatını sürdürüp gider.  Fakat bazen haset gözünü bürüyen insan artık öyle çığırından çıkar ki, kıskançlık ve çekememezliğinden, haset ettiği kişiyi olmadık iftiralar, yalanlarla toplum nazarında tezyif eder, küçük düşürür, itibarını sarsar, şerefiyle oynar, sosyal statüsüne zarar verir, işinden, eşinden, ailesinden, çevresinden eder. Etrafınızda dost gibi gezer, iki yüzlüdür, riyakardır, yüzünüze güler, arkanızdan kuyunuzu kazar. Bu düpedüz münafıklıktır. İşte en tehlikeli insan tipi budur. Rabbim hepimizi böylelerinden muhafaza buyursun.
    Bunlar şeytanın en sevdiği yardımcılarıdır. Şeytan bunları kullanarak eşlerin, arkadaşların, akrabaların arasını açmaktan büyük zevk alır.
    Dikkat edersek hemen hepimizin etrafında bunlardan vardır. Uyanık olmak, uzak durmak, çok gerekli ise ihtiyaç miktarı ilişki içinde bulunmak lazım.
Genellikle böyle art niyetli, hasetler yüzünden sosyal hayat büyük yara almakta ve herkes birbirinden uzaklaşmakta. İnsanlık gittikçe yalnızlaşıyor, kara delik gibi kocaman bir yalnızlık çukuruna doğru yuvarlanıyor.
İslâm ahlakının hâkim olmadığı toplumlarda kaçınılmaz son bu...
    "Haset, ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi, güzel amelleri yer bitirir", "Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe hakiki manada iman etmiş olmaz" hadis-i şeriflerini hayatına düstur yapmayan insanların selamet, huzur, barış, sevgi, saygı, güven içinde yaşamaları nasıl düşünülebilir? 
    Cenab-ı Hak kusurlarımızı görüp telafi etmeyi, iyiler safında yer almayı ve haset fesat gibi son derece kötü, çirkin huylardan uzak durmayı nasip etsin...

Hüsniye Ünal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA