Pandemiden Önce - Pandemiden sonra Sosyal Hayata Dair Kısa Bir Analiz

    Hayatımız normal seyrinde ilerlerken bir anda beklenmedik şekilde, aklımıza hayalimize gelmeyecek tarzda ilahi bir tokat yedik. 
    Kimine göre komplo teorisi, kimine göre küresel felaket... Hangi isim verilirse verilsin insanlığın içinde bulunduğu azgınlık, sapkınlık, isyan, tuğyan, zulüm, kan, gözyaşı Gayretullah'a dokundu ve Cenab-ı Hak ders vermek, ikaz etmek babından şefkat tokadı vurdu. Bunun bir de zecr tokadı var, Ki  Rabbimiz bize acısın da onu yaşatmasın. Öyle bir durumdayız ki şu an; eşimizden, dostumuzdan, en yakınlarımızdan kaçar olduk. Annemize, babamıza çocuğumuza sarılıp öpemiyoruz. Eşler arasına bile mesafe girdi.
    Annenin evladından kaçacağı söylenen mahşerin provasını yaşıyoruz adeta. Evlerde tecrit içindeyiz, kimseye gidemiyoruz, kimseyi kabul edemiyoruz. Sosyal medyayla  meşguliyet ve materyalist, maneviyatsız, samimiyetsiz bakış açısı yüzünden zaten büyük oranda azalan komşuluk gibi sosyal ilişkiler pandemi ile tamamen koptu. Akraba ziyareti kalmadı. Evimizde, çalıştığı ya da okuduğu için dışarı ile irtibatı olan varsa işten, okuldan gelir gelmez hemen dezenfekte ediyor, bir nevi vebalı muamelesi yapıyoruz. Bunlar çok acı, çok üzüntü verici durumlar.
    Oysa pandemiden önce arkadaşlarımız, komşularımız, akrabalarımızla birbirimize gider gelir ,milli içeceğimiz mis kokulu çay eşliğinde sohbetler ederdik. Çarşı - pazar gezmelerimiz, sergi, müze ziyaretlerimiz, sahil boyu yürüyüşlerimiz, tarihi mekanlarda kahvaltılı toplantılarımız, turistik gemilerle boğaz turlarımız, lale zamanı Emirgan korusu, Çamlıca tepesi, Fethi Paşa korusu, Abdülmecid Kasrı, Anadolu kavağı, Yuşa tepesi gezilerimiz olurdu. Restoranlar, kafeler, sosyal mekanlara rahat rahat girip çıkardık. 14 ay öncesine kadar durum böyleydi. Çok güzel günlerdi. Sanki uzun yıllar geçti üzerinden. Hepsi hayal oldu.
    Bilmiyorum bu günler geçer mi. Fakat öyle inanıyorum ki; bu musibet, Allah'a inandığını söyleyen fakat Allahsız gibi yaşayan insanoğlunun çığırından çıkması, bu dünyada ebedi gibi firavunane  yaşıyor olması yüzünden geldi, kendine çeki düzen vermediği, yüzünü Yaradana çevirmediği, O'na yönelmediği, kulluğunu, acziyetini hatırlayıp Malik'ini hatırlamadığı, kısaca kul olarak haddini bilmediği sürece de bitmeyecek.
😔😔😔
Hüsniye Ünal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA