ÇOCUK RUHU


 Eskilerin "teda-i efkar" dedikleri, günümüzde "çağrışım" olarak tanımlanan bir ifade vardır.

Görülen, duyulan herhangi bir olay veya sesin, insan zihninde geçmişe dair birşeyler canlandırması. Şimdilerde buna "dejavu" da diyorlar. Yani tamamen çağrışım anlamına gelmese de ona çok yakın bir kelime.

Ne hikmetse bu hal bende çok fazla vuku bulur. Herşey bende eskiye ait çağrışımlar yapar. Mesela bugün kızımla oyuncaklardan bahsediyorduk. 

Çocukluğuma gittim. Hiçbir zaman oyuncağım olmadığını hatırladım. Meselenin temeli duyarsız aile. Bir çocuğun hayatında,kişisel ve ruhsal gelişiminde oyuncak çok önemlidir. 

Ben tahta bir çubuğa bez dolayarak bebek yapardım. Bezin üstüne kaş göz vs..çizer, onunla en lüks oyuncak gibi oynardım. Benim o çakma bebeğimle oynarken aldığım zevki, eminim günümüzün çeşit çeşit oyuncağına sahip hiçbir çocuğu almıyordur. 

Fakat şu da bir gerçek ki; hiç bir zaman güzel bir oyuncağa sahip olamamak ruhumda bir eksiklik bıraktı.

Mesela bir arkadaşımın babası ona dört tekerlekli bisiklet almıştı.O kadar özenmiştim ki. Azıcık binebilmek için ne diller dökmüş, ne kadar yalvarmak zorunda kalmıştım. Arkadaşımın kırmızı bisikletine bakarken içim giderdi. Gözlerimi alamazdım. O zamanlar henüz yedi yaşındaydım. Bunlar benim için hüzünlü hatıralar. 

Evlenip anne olduğumda çocuklarıma oyuncağın her çeşidini-bisikletler, patenler, bebekler, hayvan figürleri, arabalar,ev eşyaları,zeka geliştirici oyunlar dahil- aldım. Çocuklarımı asla mahrum etmedim. Onlara oyuncak alırken içimde kalan eksikliği ve özlemi de gideriyordum adeta. 

Anne-babalar bu konuda çok hassas davranmalılar. Hiç de basit bir mesele değil.Her çocuğun oyuncağı, istiyorsa bir hayvanı olmalı. Ben bu yaşımda hala o eksikliği hissediyorum. 

Hüsniye Ünal 


Yorumlar

  1. Farkımız yok anlatılanlar aynen benim çocukluğumda yaşadığım durumun özeti
    Yokluk vardı zaten, köyde oyuncağı olan hiçbir çocuk yoktu aslında, ağaçtan silah veya yapabilenler araba yapardı
    Evet olsaydı belki de çok daha iyi olurdu
    Çocukların yeterince olduğunu düşünüyorum
    Teşekkürler paylaşım için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyup yorum yaptığınız için çok teşekkür ederim.
      Bizim sorunumuz yokluktan ziyade ailenin ilgisizliğiydi. Arkadaşlarımın oyuncakları vardı. Istanbul'da yaşadık hep. Köy ortamında bulunmadım desem yalan olmaz. Çok küçüktüm İstanbul'a geldiğimde.

      Sil
  2. Çok haklısın arkadaşım hüzün bırakmışsa bazı duygular insanın içinde yıllar sadece üzerini örter 👍💝

    YanıtlaSil
  3. 😔😔 Öyle oluyor maalesef. Ama bu dünyada hiç kimse her istediğini elde edemiyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA