YALNIZCA 8 MART MI KADINLAR GÜNÜ


Kadın nedir? Met'a mı,Allah'ın,erkeği tamamlamak için yarattığı diğer yarısı mı?

İslam'ın kadına verdiği kıymet,gerek ayetlerle gerekse hadislerle belirtilmiştir.Allah Resulü Sallallahu aleyhi ve sellem veda hutbesinde,erkeklere hitaben, kadının Allah'ın emaneti olduğunu bildirmiştir.

"Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı en iyi davranınızdır. Kim karısına vurursa ahirette ben ondan davacı olurum." gibi hadis-i şerifleri mevcuttur.

"Bana dünyada üç şey sevdirildi: Gözümün nuru namaz, güzel koku ve namaz" diyen bir peygamberin ümmetiyiz. 

Kadın bu dünyanın en güzel süsü, en nadide çiçeği ve en sevimli varlığıdır. Kadınsız bir dünyayı tahayyül edin! Ne kadar tatsız değil mi? Öyleyse ona göre davranmalı. 

Dinimiz erkeği,kadının geçimini sağlamakla,imkanları ölçüsünde en iyi şekilde yedirmek,giydirmek,sevgi ve merhametle davranmakla görevlendirmiştir.

Bunları görmezden gelip İslam kadını ikinci plana itmiş imajı oluşturmak büyük haksızlıktır.Alenen İslam düşmanlığıdır.

İslam kadını değerli bir mücevher gibi görmüş ve muhafaza altına almıştır.Günümüzün seküler ve kapitalist anlayışı ise "özgürlük" adı altında kadını soymuş,teşhir malı gibi sergilemekte ve kadın vücudunun cazibesinden her alanda faydalanmakta, reklam aracı olarak, üzerinden kazanç sağlamaktadır. Maalesef kadınlık kudsiyetinin bilincinde olmayan  bir takım "modern köleler"de kendilerinin bu şekilde suistimal edilmesine gönüllü olmaktadır.

Kadınların bu kadar şiddete, eziyete,taciz ve tecavüze, suistimale uğramasının sebebi toplumun manevi değerlerinden uzaklaşması,aile ve eğitim sisteminin bu konuda yetersiz olması, üstüne üstlük bir de sözde kadın haklarını savunan antiİslam,feminist örgütlerin,kadın ve erkeğin fıtratına aykırı faaliyetlerileridir. 

Çözüm ise;ailelerde, okullarda, ekranlarda ve sosyal medya platformlarında, diyanette yapılması gereken insanımızı,kadın ve erkek fıtratı, görevleri, sorumlulukları, birbirinin ruh dünyalarına girebilme, anlayabilme hususunda bilgilendirme, bilinçlendirme, bu yönde işbirliği içinde hem İslami, hem de insani çalışmalar yapmalarıdır.

Senenin bir gününü "kadınlar günü" ilan etmek, üç yüz altmış dört gününde görmezden gelmek, tam bir ironi.. 

Yanlış mı düşünüyorum? 

Hüsniye Ünal


Yorumlar

  1. Allah razı olsun Nuraycığım ❤️

    YanıtlaSil
  2. Çok dogru ifadelerle güzel bir anlatım olmuş eyvallah Hüsniyecim👏👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun canım. Yorumunun altına isim de yazarsan iyi olur. Burada kimin yorum yaptığı görünmüyor canım 🌹 🌹

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eline ve kalemine kuvvet. Evet haklısın.

      Bununla birlikte aslında kadın erkeğe, erkek kadına her mü'min birbirine emanet. Hepimizin birbirine karşı sorumlulukları hakları var İslâmiyette. Asıl mesele ise bize verilen maddi ve manevi soyut-somut tüm donanımımızla Allah'ı tanıyıp marifetullahta terakki etmektir. Bu bağlamda kadın erkek için erkek kadın için bir tamamlayıcı, kolaylaştırıcı, neşe, huzur, göz aydınlığı, sevgilerini, hüzünlerini, ilgilerini birbiriyle mübadele edebilecekleri kalbe mukabil bir kalp olabilmeli bu imtihan dünyasında. Ne kadın ve ne erkek ön plandadır. İkisi bir bütünün iki yarısıdır aslında. Marifetullah yolculuğunda böylece eş, arkadaş, yoldaş, kalp olmak, olabilmektir asıl odak nokta. Bunu gerçekleştirdiğinde zaten her gün kadının da günü erkeğinde günü olur. Nefis ve şeytanla bir de dünya denilen aldatıcı, cazibedar bir metaa karşı mücadelede birbirine destek olabilmektir. Yoksa birbirinin ne esiridir ve ne de zevklerinin, heveslerinin bir aracı vesselâm. Hanife Töre

      Sil
    2. Çok güzel ifade etmişsin Hanifeciğim. Her cümlenin altına imzamı atıyorum. Allah razı olsun canım

      Sil
    3. Teşekkür ederim canım. Aminn ecmain. Ben de teşekkür ederim. Çok zarifsin

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA