Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

RAHMETLİ DEDECİĞİM

Resim
    İzlediğim bir video beni aldı ta eskilere, maziye götürdü. Gözümde dedeciğimin hayali canlandı... Videodaki hanımefendi altına kaçıran yaşlı kayınvalidesinin temizliğini nasıl yaptığını anlatıyor ve şöyle diyordu: "Rabbim bu kadar zor bir görev için beni seçtin. Demek ki beni mükafatlandırmak istedin. Sana şükürler olsun."  Büyüklerimiz Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanabilmek, saadet-i dareyne kavuşabilmek için en büyük fırsat. Bunu değerlendirmek lazım.       Rahmetli dedem geldi aklıma. Beyaz uzun sakallı, elinde bastonu, halim selim, yumuşak tabiatlı bir pir-i faniydi. Kimseye zararı dokunmayan, herkes tarafından sevilen bir ihtiyardı. Küçükken onun kucağına oturur, sakalını tarardım. Cebinde bir tarağı vardı ve onunla sık sık sakalını tarardı. Demek ki gördüğümü taklit ediyormuşum.       Köylerde eskiden kuş avlayıp yeme adeti vardı. Dedem de bir gün serçe avlamış, sobanın üstünde közlemişti. Tadını hatırlamıyorum. Çünkü anlat...

DUA

Resim
Dua, insana acziyetini hatırlatan, başıboş olmadığını, onu bir gören, gözeten, koruyup kollayan bir Kudret olduğunu ihtar eden, kulu Halık'ına bağlayan en güçlü ve sağlam bağdır.  Teşbihte hata olmasın ben bu bağı anne ile bebek arasındaki plasentaya (göbek bağı) benzetiyorum. Nasıl ki bebek annesine bağlı olduğu o kordonla beslenip büyüyor. Öyle de kul da dua bağıyla bağlandığı Rabbinden güç alır, maddi - manevi anlamda beslenir.  Aynı zamanda dua, kökü yeryüzünde, dalları Arş"a uzanmış bir ağaçtır. Edilen her duada o kutsi ağacın dalları çeşit çeşit, rengarenk çiçekler açar, meyveler verir.  Bu manevi meyveler Cenab-ı Hakkın takdirine göre ya dünyada, ya ahirette, ya da her iki alemde lütuf olarak ikram edilir.  Yani edilen her duanın karşılığı vardır. Kabul olmayan dua yoktur. Ta ki kişi "dua ettim ama kabul olmadı" diyene kadar.  Dua, bütün ibadetlerin özü ve temelidir. En külli dua ise namazdır. Öyle ki mü'minin miracı olarak vasıflandırılmıştır.  Hiç ...

AFFETMEK... AMA NEREYE KADAR?

Resim
Affetmek rahatlamaktır, ruhun hapsedildiği kafesten kurtulup göklere doğru kanat çırpması, özgürleşmesidir.İçinizi sıkıp duran mengenenin koparılıp atılmasıdır.  Affeden insan en büyük iyiliği kendine yapar. Çünkü aklını, ruhunu, kalbini içten içe zehirleyen öfke, nefret, intikam gibi toksik düşüncelerden arınmış huzura kavuşmuştur. Peki bu nasıl olacak? Affetmek tamamen insanın elinde mi? Tercih meselesi mi? Bunun kişiye bağlı olduğunu düşünüyorum. Ruhen inkişaf etmiş, imanın zirvesinde yaşayan, bir nevi veli statüsündeki insanlar için bu mümkündür. Herkes böyle olamayacağına göre affetmek de her kulun harcı değildir.  Kimse mükemmel değil.Hatasız kul olmaz. İnsanoğlu hatalarla,kusurlarla aludedir.Yaratılışı böyle. Oysa nefsi emmare denen, insanın ölene kadar mücadele etmek zorunda olduğu bir hasmı var. Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam'ın "Büyük Cihat" dediği... Müslüman yaşadığı müddetçe nefs ve şeytan yakasını bırakmayacak. İşimiz zor. Cennete girmek kolay değil. Peki ...

DOSTLUK ONAYLAMAKTIR

Resim
 İnsan haklı olduğu durumlarda onaylanmak ister. Bir derdinizi anlatıyorsunuz ya da bir konuda fikir beyan ediyorsunuz. Öyle ki orada yüz kişi olsa hepsi de "haklısın" der. Mesele o kadar açık ve net. Fakat muhatap alıp konuştuğunuz kişi size hiçbir şekilde, hiçbir konuda - haklı olduğunuzu bildiği halde - onay vermiyor, teselli edici birkaç olumlu cümle kurmuyor. Bil'akis  hep karşınızda yer alıyor. Bir yandan da evinize girip çıkmaya, yalandan iyi görünmeye devam ediyor.  O zaman anlıyorsunuz ki o insan size dost değil, içten içe düşmanlık besliyor. Bu, bazen kendi kanınızdan biri oluyor, bazen çok yakın arkadaşınız olduğunu sandığınız biri. İnsan yaralanıyor, kırılıyor, üzülüyor, yalnız hissediyor. En büyük yalnızlık sizi anlamayan ya da haset eden kötü insanların arasında bulunmaktır.  Size herhangi bir konuda ulaşamayan,kendinden üstün gören kompleksli insanlar bir yandan düşmanlık, hasetlik beslerken bir yandan da gizli gizli hayranlık duyar.  Bunlar çok t...

YETİM

Resim
Bugün yetim bir çocuk gördüm. Bütün yetimler gibi boynu bükük, bakışları hüzünlü, sesi buruktu. Nasıl olmasın ki? Babası yoktu, kanadının biri kırılmış, yaralı bir kuş gibiydi. Eksikti ve bu her halinden belliydi. Çok mazlum, çok mahzun bir duruşu vardı. Liseye gidiyordu. Babasını yedi yıl önce kaybetmişti. Yani ilkokuldayken.  Kendi oğlum geldi gözlerimin önüne. Babasını kaybettiğinde yaşadıkları, gizli gizli ağlamaları, babasının öldüğünü okulda kimseye söylemek istemediği, bize de söylemeyelim diye tembih ettiği, daha 12 yaşında olmasına rağmen evde baba rolüne soyunduğu," Ben artık okulu bırakacağım, çalışıp size bakacağım "dediği, arkadaşlarıyla kavga ettiğinde kendisini koruyacak bir babası olmadığı için ne kadar kimsesiz, korumasız hissettiği, içinde yaşadığı ama göstermemeye çalıştığı acı.  Yüreğim cız etti. İçimden bir şeyler koptu. Sessizce içime içime ağladım. Telefonuyla meşguldü, farkında değildi ama benim gözlerim hep onun üzerindeydi. Ne kadar da  melül mah...

AĞLAMAK GÜZELDİR

Resim
"Ağlamak güzeldir. Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma." Cenab-ı Hakk gökten indirdiği yağmurla yeryüzünü temizler, toprağa can verir, bitkileri, ağaçları, çiçekleri besler. Tıpkı onun gibi insana bahşettiği gözyaşı nimeti ile de ruhu arındırır, temizler, sükunet bulmasını sağlar. Evet, ağlamak büyük bir lütuf ve nimettir. Çünkü duaların kabul olmasına, kalbin,ruhun  inşiraha kavuşmasına vesile olur. Gözyaşı merhametin, hassasiyetin, inceliğin alametidir. Yufka yürekli, iyi kalpli, ince ruhlu insanların göz yaşı her an göz pınarlarında dökülmeye hazır bekler. Ağlamak güzel ama ne için, kim için olduğu çok önemli. Yaradana karşı eksik kulluğundan gözyaşı döken bir insanla, mecazi bir aşka tutulmuş, şarkılar, türküler dinleyip tevekkül, teslimiyet, kadere iman gibi kutsi değerleri saf dışı bırakmış insanların ağlayışı elbette aynı değil.  Birincisi, insanı Allahu Teala nazarında kıymetli hale getirirken, ikincisi boşuna acı çekmekten başka bir işe yaramaz.  Aşk, sevgi ...

RAMAZAN

Resim
"Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan" dedik. Mübarek ayı sevinçle, heyecanla karşıladık. Bir haftası geçti bile. Güzel anlar çabuk biter ya. Ramazan da jet hızıyla geçip gidiyor. On bir ay boyunca gafletle, günahla kirlenen dünyamızı,bir ay içinde temizleyen lahuti atmosfere öylesine ihtiyacımız var ki. Bunu, Ramazan'a girince daha çok farkediyoruz. Gökyüzü daha çok parlıyor, soluduğumuz hava daha hoş geliyor. Evlerimiz ayrı bir nurlanıyor, sofralarımız bereketleniyor. Fakir fukaraya yapılan yardımlarla toplumda kardeşlik pekişiyor. Oruç manevi bir bağla bizi birbirimize bağlıyor.  Kur'an-Kerim'in nazil olduğu ay olması hasebiyle, evlerimizde mukabeleler okunuyor, hatimler indiriliyor. Duvarlarda süs gibi asılı duran Mukaddes kitabımızla her zamankinden daha fazla yakın temasta bulunuyoruz. Rabbimizin biz kullarına hitabını, anlamasak da dilimizle telaffuz ediyoruz. Kur'an okumak kulun Rabbi ile konuşmasıdır. Kim Rabbine yönelmek isterse Kur'an okusun....

KIZIMA DUAM

Resim
Canım kızım, sen Rabbimin bana lütfusun.  Hassas, ince, duygulu, düşünceli, narin kalbinle bana çok iyi bir evlat oldun. Dilerim son nefese kadar bu tavrın devam eder. Anne olarak eksiklerim, zaman zaman seni anlayamadığım, belki haksızlık yaptığım bile olmuştur. Bilmiyorum. Anneler her zaman evlatları için iyi olanı yaptıklarını düşünürler, ama bazen farkında olmadan yanlış davranırlar. Niyet iyi ama tavır yanlış olabilir. Anneler de insandır,  kuldur. Hatasız olamazlar.   Bilmeyerek, istemeyerek sana karşı hatam olduysa özür dilerim.  Biricik yavrum sana duam ; Rabbim üzüntüden, sıkıntıdan beri eylesin. İki cihanda yüzünü ak etsin. İki dünyanı da mamur eylesin. Yolunu, bahtını açık etsin. Sırat-ı müstakimde kaim ve daim eylesin. Her daim göğsün imanla, zihnin Kur'anla  dolu olsun.  Rabbim seni sevdiği, razı olduğu kullar kervanına ilhak eylesin. Ayağına taş, gözüne yaş değmesin. Her işin rast gitsin. Kısmetin açık olsun. Gönlündeki her ar...

EVLILIKTE DE HARAM OLAN BİR FİİL

Resim
Toplumun en büyük sorunu cehalettir. Bu her anlamda değerlendirilebilir. Eğitim, iş, yaşantı, sosyal ilişkiler vs... Cehaletin en fenası ise, "Elhamdülillah müslümanım" dediği halde, dinini bilmemektir. Allah'ın farz kıldığı ilimlerin başında "İlmihal" denilen, her Müslümanın hayatını tanzim eden ilim gelir. Haram, helal nedir? Farz, vacip, sünnet, müstehap nedir? İbadetler nasıl yapılır, şartları nelerdir? Bunların yanı sıra akraba, komşu, eş, çocuk vs... ilişkileri nasıl olmalı , aradaki hukuk nedir?. Liste uzun. Benim değinmek istediğim evlilikte uyulması gereken kurallar. Evli bile olsanız eşinize karşı tavırlarınızda İslam'ın haram kıldığı durumlar vardır. Fiziki ve psikolojik şiddet kapsamına giren Lutilik evlilikte de haramdır. Yani evlisiniz diye karınıza sapıkça yaklaşamazsınız. Velev ki kadın razı olsun.. Bu lanetlenmiş bir fiil ve büyük bir günahtır. Cenab-ı Hakk'ın, hesap gününde rahmet nazarıyla bakmayacağı zümreden biri de lutilerdir. Bu ha...