VERDİĞİ SÖZÜ TUTMAK


Söz vermek ve verdiği sözü tutmak çok önemli bir konudur. Öyle ki kişinin karakterinin ve güvenilirliğinin bir mikyası olarak kabul edilmiştir.

Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bir hadis-i şerifinde münafıkların özelliklerini sayarken "verdiği sözü tutmayan"ları da dahil etmiştir. Hakikaten dehşet verici bir durum

Neden mi dehşet verici?

Toplumda çok yaygın olduğu ve pek çok insan üzerinde böyle büyük bir vebal taşıdığı için.Onca insanın münafıklık sıfatlarından birini bile taşıması korkunç bir şey. 

 Birine, her hangi bir konuda(yapacağım, vereceğim, geleceğim gibi ) söz veriyorsunuz. Sonra da cayıyorsunuz. Bunun için geçerli sebepleriniz olabilir,şartlar gereği yerine getirememiş olabilirsiniz. Fakat bu durumda geçerli ve önemli bir mazeret bildirmek ve özür dileyip gönül almayı bilmek gerekir.

Eğer sözünüzü tutmanıza mani ciddi bir sebep yoksa, ufak tefek sebeplerden dolayı sözünüzden dönmüşseniz işte sıkıntı orada başlıyor. Hadis-i şerifte bahsedilen grubuna giriyorsunuz. Allah hepimizi muhafaza etsin.

"Sana şunu vereceğim, seni şuraya götüreceğim, şöyle yapacağım, böyle yapacağım" demeden önce düşünmeli, tutamayacağı sözleri vermemeli insan.

Çünkü muhatabını önce sevindiriyor, sonra hayal kırıklığına uğratıyor,kalbini incitiyor. Daha da önemlisi güvenini sarsıyor. Artık o insanda ona karşı güvensizlik yerleşiyor. 

Bu, topluma büyük zarar veren bir durum. Düşünsenize kimse kimseye verdiği sözü tutmasa insanlar arasında sevgi ve güven kalır mı? Ne kadar kopma, uzaklaşma olur.

Oysa mü'min özü sözü bir, dürüst, mert olmalıdır. İmanın gereği budur.

Dikkatli olalım, ehemmiyet verelim. Yoksa ötelerde hesabımız çetin olur. 

Hüsniye Ünal 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA