17 AĞUSTOS DEPREMİ



 Deprem

17.08.1999
Büyük Marmara Depremi..
Depremin en çok hasar verdiği ve can kaybına sebep olduğu yerlerden biri olan Avcılar'da oturuyorduk.
Oturduğumuz bina yeni bir binaydı.
Gece saat 03.00de dehşetli bir sarsıntı ile uyandık. Ev beşik gibi sallanıyordu. Uyku sersemi neye uğradığımızı şaşırdık. Önce, yakında bulunan havalimanından kalkan bir uçağın bu duruma sebep olduğunu sandık. Fakat bunun bir deprem olduğunu anlamamız uzun sürmedi. Panikle çocuklarımızı alıp evden çıktık. Her yer zifiri karanlık, insanlar yatak kıyafetleri ile sokaklardaydı. Mahşer yeriydi adeta. Avcılar Teknik Lisesi bahçesine geldik. Orada akrabam oturuyordu. Ayrıca sığınılacak tek yer orası görünüyordu.
Birçok insan okul bahçesini doldurmuştu.
Orada, arabamızın içinde sabahladık.
Gün ışığında korkunç bilanço meydana çıktı. Pek çok bina yıkılmış, çok sayıda insan ölmüştü.
Okul bahçesine morg olarak kullanılmak üzere bir-iki araç geldi. Cenaze arabası da sürekli gidip geliyordu.Gerçekten dehşet verici bir manzaraydı. Ölüler getiriliyor ,morga konuyordu.
Etrafı dolaştık. Her yerde enkaz, enkazın başında yakınlarını arayan insanlar. Yardım ekipleri harıl harıl çalışıyor. Mahşerin provası gibiydi.
Üç gün sonra evi boşaltıp taşındık. Çünkü evde hasar vardı ve o korkuyu yaşadığımız bir yerde artık oturamazdık.
Sonradan, depremde ölenlerle ilgili çok acı hikayeler duyduk. Kimi anne-babasını, kimi eşini, kimi çocuğunu, kısaca bir çok insan sevdiklerini kaybetmişti. 
Evsiz barksız, ortada kalanlar ise cabası.
Sebepler dairesinde "fay hattı", hakikatte ise ilahi bir ikazdır depremler, seller vs..tabii dediğimiz afetler.
Hiçbir hadise kendi başına olmaz. Her fiilin bir faili vardır.
Her hadisenin olduğu gibi tabiat olaylarının faili de Cenab-ı Hakk'tır.
Azmış, yoldan çıkmış, ölümü, ahireti unutmuş insanoğlunu zaman zaman bu gibi musibetlerle, kendine getirmek için ikaz etmektedir.
Ama anlayana, ibret alana..
Depremde vefat eden imanlı insanlar şehit hükmünde, günahsız yavrular birer cennet kuşu olarak hemencecik o güzel yurduna kavuşmakta, kaybedilen mal, para, eşya ise sadaka yerine geçmekte ve ahirette sahibinin amel defterine, hayr olarak yazılmaktadır.
O, hesabın çetin olduğu günde depremde ya da herhangi bir şekilde mal kaybına uğrayanların, kayıpları sadaka vermiş gibi karşılarına çıkacak ve adeta can simidi olacak.
Bunlar mü'min için teselli kaynağı elbette.
Yine de Rabbim bize merhamet etsin, hepimizi tüm afetlerden korusun.

Hüsniye Ünal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA