ALLAHU EKBER


 İster sağdan ister soldan, ne taraftan açarsanız açın bütün kapılar kainatın Yaratıcısına açılıyor.

İster patika ister uzun, ister asfalt,ister toprak, hangi yoldan giderseniz gidin bütün yollar Allahu Teâlâ Hazretleri'ne çıkıyor.

İster fen ister din hangi eğitimi alırsanız alın bütün ilimler Cenab-ı Hakk'ın varlığı ve tasarrufunu ispat ediyor.
 
İster tarikat ister şeriat hangi tarzı takip ederseniz edin bütün meşrep ve meslekler Allah'a götürüyor. 
 
Cahil ve zalim insanoğlu bu hakikatı gözardı ettiğinde ya da inkâra saptığında ayet ve hadislerle sabit olduğu gibi, Cenab-ı Hakk , onu çeşitli şekillerde  te'dip ve ikaz ediyor. 

Ve bunları yaparken de hiç bir hadisenin kendi başına olmadığını, her şeyi yaratan ve idare eden, bir Fail-i mutlak Zat olduğunu ve insanoğlunu başıboş bırakmadığını, her an gözetimi ve kontrolü altında tuttuğunu ispat için akılla, bilimle izah edilemeyecek fevkalade hadiselerle ispatlıyor, teyit ediyor. 

Onca ağırlığın altında günlerce kalan, olağandışı bir şekilde sapa sağlam çıkan minicik bebeklerin durumu ne ile izah edilebilir? 

Bu ve bunun gibi sayısız mucizevi manzaralar karşısında "Allahu Ekber, SübhanaAllah" demekten, şahit olduğumuz, hayret ve hayranlıkla izlediğimiz mucizelerden ibret almaktan başka ne yapabiliriz? 


Demem o ki; Her şey, herkes her hal ü kârda O'nu tanımak ve itaat etmek mecburiyetinde, sığınacağı, medet bekleyeceği tek merci yalnızca O.
 
O'ndan geldik O'na döneceğiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA