ŞÜKÜR
Teori ile birlikte bir çok formülü ihtiva eden bir derstir.
Matematik ve Fizik'te başarılı olamayanlar bu derste de oldukça zorlanır. Hele benim gibi matematiği hep zoraki, düşe kalka geçmiş biri için Modern Mantığın üstesinden gelmek neredeyse imkansız gibi bir şey.
Finalde güç bela geçtiğim bu dersten son anda "Çan eğrisi"ne takıldığımı ve bütünlemeye kaldığımı öğrendim.
Oturduğum yere çok ters düşen, taksi dışında herhangi bir araçla gitme imkanım olmayan bir okulda sınava girmem gerekti.
Sınav tek kelime ile berbat geçti. Sanki özellikle geçmeyelim diye oldukça zorlaştırmışlar. Teorik sorularda iyiyim ama formüller benim için kabus.
Ve hep de formül sormuşlar.
Neyse..Çok da takılmadım.
Aslında değinmek istediğim konu bu değil. Sadece giriş olsun diye yazdım.
Soğuk, yağmurlu bir havanın hâkim olduğu İstanbul'da, sınavdan sonra onca mesafeyi bir hayli üşüyerek katettikten sonra nihayet evime ulaştım.
Evime girince o kadar mutlu oldum ki, anlatamam. Sıcacık, rahat, huzur dolu. Benim şirin, minik yuvam..
Elhamdülillah elhamdülillah elhamdülillah Rabb'im!
Rabb'imin lutfettiği nimetler karşısında çok duygulandım. Nasıl şükredeceğimi bilemiyorum.
Evi olmayan, kiralarda sürünen, asgari ücretli insanları düşündükçe üzülüyor ve onlar için dua ediyorum. Tabi sahip olduğum nimetin farkına daha çok varıyorum.
"Şükür nimeti ziyadeleştirir, şikayet ise azaltır." Nimetin artması ve bereketlenmesi için elimizdekilerin kıymetini bilmek, kimin gönderdiğini idrak etmek ve Yaradan'a hakkıyla şükretmek lazım.
"Başının üstünde bir çatın, yiyecek yemeğin varsa, sağlığın yerinde ve sevdiklerin yanındaysa" işte en büyük mutluluk! Bunlar yeterli değil mi? "Dünyada yaşamıyoruz, dünyadan geçiyoruz."
Faniyiz, geçip gitmeye mahkumuz.
Sevkiyat var, bizi burada durdurmazlar. Hakikat bu.
Gözümüzü kapamakla "ölüm"ü safdışı edemeyiz.
Bu bilinçte olan insanın dünyaya bel bağlamaması, küçük şeylerle mutlu olmayı bilmesi gerekir.
Rabb'im bu şuuru cümle ehl-i imana nasip etsin.
Ki mutlu olmanın hiç de zor olmadığını idrak edebilsin ve hayatı çekilmez hale getiren sınırsız talep ve arzulardan vazgeçebilsinler.
Yaşadığımız an , içinde bulunduğumuz andır. Öncesi - sonrası yok. An'ı yaşayalım, mutlu olalım.
Tabi ki Rıza-i İlahî dairesinde.
Heva ve heveslerimizin peşinde değil.
Yazımı yine Rabb'ime şükrederek bitirmek istiyorum.
Elhamdülillah Rabb'im! Verdiğin ve vermediğin her şey için.
Hüsniye Ünal
Yorumlar
Yorum Gönder