BİR KÖYÜ OLMALI İNSANIN


Bir köyü olmalı insanın.

Şehrin gürültüsünden bunaldığında kaçıp sığınabileceği.

Sükunet içinde yeşil tepelerinde oturup etrafı kuş bakışı seyredebileceği.

Uzun uzun kavaklardan korulukları, şırıl şırıl akan nehirleri, yeşilin her tonundan çayırları, çimenleri,
Çimenlerde otlayan, tatlı sesleri ile meleyen koyunları, kuzuları..
O mübarek hayvanlardan kendi eliyle süt sağıp peynirini, tereyağını, yoğurdunu yapmalı.
Mevsimi geldiğinde madımağını,yemliğini toplamalı.
Sevdikleri ile birlikte yer sofrasında pastırmalı madımak yemeğini, bol tereyağlı hingelini, tuza banıp banıp yemliğini yemeli... 

Bir köyü olmalı insanın..
Beyaz sakallı dedesi ile nur yüzlü ninesinin yaşadığı..
Her sabah ninesinin pişirdiği tereyağlı yumurta kokusuyla, halis bal,peynir, sıcak süt ile dolu sofraya uyanmalı.
Eskilerden kalma pilli radyoyu açıp radyo tiyatrosu, arkası yarın dinlemeli.
Arada bir pınarbaşında oturup köyün kadınları ile havadan sudan konuşmalı.
 
Bir köyü olmalı insanın....
Kadınların her gün bir evde toplanıp kışlık eriştelerin kesildiği, fetillerin açılıp üst üste tepeleme yığıldığı,
Köy fırınlarında ekmeklerin ,peynirli - soğanlı katmerlerin pişirildiği...
Kışa hazırlık, toprağa peynir dolu küplerin gömüldüğü...
Koca koca kazanlarda bulgur kaynatılıp kurusun diye güneşe serildiği, hedik, kavurga gibi çerezler hazırlandığı... 
Erkeklerin köy odalarında kıtlama şekerli çayla kendi aralarında menkıbeler, hayat hikayeleri, hatıralar anlattığı , kadınların ocak başlarında, kuzineli sobanın üstünde fokurdayan çaydanlık, içinde pişen kömbe, börek, külünde közlenen patates kokuları arasında doyumsuz sohbetler ettiği.

Bir köyü olmalı insanın...
Dağları kekik kokan, rüzgarda nazlı nazlı salınan gelincik tarlaları olan..
Gökte kuşlar, yerde çiçekler - böcekler, evlerin sofalarında sütünü içen sevimli kediler..
Kapısı gelene gidene dostça açılan avlular...
Turşusunu - çorbasını yapmak için pancar, pezik ekilen bostanlar.
Alçak gönüllü,çıkarsız, saf kalpli, duyguları kirlenmemiş, samimi insanlar,
Sabah namazı ile başlanan bereketli bir günün ardından yatsı namazı sonrası dalınan o tatlı, deliksiz uykular...
Ve saire.... Ve saire...
 
Daha nice güzelliklerin içinde barındığı bir köyü olmalı insanın...

Hüsniye Ünal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA