ARKADAŞLIK_DOSTLUK

Dostluk, arkadaşlık insanoğlunun olmazsa olmazlarından, toplumsal bütünlüğü sağlayan, hayata anlam katan insanî ilişkilerdendir.

Ve çeşitli sebeplerle arkadaşlıklar tesis edilir. Herkesin arkadaşlık anlayışı farklıdır.

Kimi arkadaşlık menfaat üzerine kurulur.
Kimi arkadaşlık can sıkıntısından kurtulmak için yapılır.
Kimi arkadaşlığın amacı öylesine vakit geçirmektir.
Kimi arkadaşlığın amacı ise dert anlatıp deşarj olmaktır. Vs ... Vs... 
Bu sayılanların hiç birine arkadaşlık denemez aslında.Hiç bir kıymeti de yoktur.
Bazı arkadaşlıklar vardır ki hiçbir dünyevi gaye gütmeden, sırf ulvî maksatlarla kurulmuştur.

İşte bu tür arkadaşlıklar anlamlı ve kıymetli olandır. Esasen değerli olan tek arkadaşlık türü de budur. Gerisi zaman israfıdır.

Yazıma ilham kaynağı olan en son şıktaki türden arkadaşlarım. Allah-u Teâlâ'nın bana en büyük ihsanı olan insanlar...

Uzun zamandır ayrı düştüğüm dostlarımı görmek maksadıyla daha önce ikamet ettiğim semte yaptığım ziyaret bana o kadar iyi geldi ki. İçimdeki sıkıntıları gideren, ruhumu iyileştiren,beynimi yoran negatif düşüncelerden arındıran,kalbimdeki bitmeyen sızıyı bir nebze olsun dindiren mucizevî bir şifa, bir terapi oldu adeta.

Her hangi birileri ile çay - kahve arkadaşlığı yapabilir, boş vaktinizi doldurmak için bir araya gelebilirsiniz. Fakat gönül dostluğu bambaşka bir şey ...

Hayata aynı pencereden baktığınız,duygu ve düşünce dünyanız, yaşam tarzınız aynı olan insanlarla kurulan dostluklara paha biçilemez. Yaradanı tanıyan, O'na muti, mütedeyyin, hem madden hem manen tertemiz insanlar en hayırlı dostlardır, şu fâni dünyada sahipolabileceğiniz en büyük nimetlerdendir.

İman nuruyla aydınlanmış bir kalp, sağlıklı bir vücut, sevgi dolu bir aile ve gördüğünüzde size Allahu Teâlâ'yı hatırlatan, hayr ve güzellik tavsiye eden, takvalı dostlardan daha kıymetli ne olabilir ki? Bunlar Cenab-ı Hakk'ın lütfudur.

"İman insanı insan eder". Hakiki imanı elde eden insanlığın zirvesine ulaşarak, âlâyı illiyyine çıkar, meleklerden daha üstün bir hal alır. Böyle bir insan sadece kulluk noktasında değil seciye olarak da çok üstün özellikler taşır. Ahlakı güzel olur, insana değer verir, saygı duyar.

İşte söz konusu dostlarım da (arkadaşlarım demek nakıs olur) tıpkı öyle.Karşılarında görünce izhar ettikleri sevinç,sıcaklık, güler yüz ve muhabbetle, kardeşçe sıkı sıkıya sarılışları beni o kadar duygulandırdı ki anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. Ayrı düştük diye biraz ilgisiz kaldıklarını düşünüyor, bundan dolayı içten içe çok üzülüyor ve sitem ediyordum. Fakat bu buluşmada farkettim ki benim gibi onların da muhabbetlerinde bir eksilme olmamış gıyaben hep yâdetmişler. Aslında hiç de zannettiğim gibi "gönülden ırak" olmamışım. Bunu anlamak manevi yaralarıma merhem oldu. Çok mutlu oldum, çok sevindim.

Kesin kanaat getirdim ki ;Allah için birbirini seven, aynı yüce mefkureye inanmış, aynı davaya gönül vermiş insanlar arasında, lütf-u ilahî ile kopmaz bağlar meydana geliyor. Karşılıklı derin bir muhabbet oluşuyor.

Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem: “Mü'minin mü' mine bağlılığı, taşları birbirine kenetleyen duvar gibidir.” buyurmuş, sonra iki elinin parmaklarını birbirine geçirmiştir. (Buhârî, Edeb, 56.)

Bu iman kardeşliği sırrına binaen Allah için birbirini sevenler arasındaki dostluklar kolay kolay darbe almaz. Çünkü temelleri sağlamdır. Çıkar ilişkisi ya da hiç bir dünyevi menfaat gözetilmeden yalnız ve yalnız Allah için sevdiğiniz dostlarla içilen çayın tadı bile başka oluyor.

Cenab-ı Hakk'ın, Rezzak ismi ile ihsan ettiği rızk çeşitlerinden biri de gönülleri, birbirine merbut eden sevgidir. Sevgi en büyük rızklardandır. Hele de lahutî bir boyutu varsa değeri kat be kat artar. İşte Allah için edilen dostluk da öyle bir rızktır.

Arkadaşının derdi ile samimane dertlenmek, sevinci ile sevinmek hakiki dostun (kamil iman sahibi mü'minin) en bariz vasıflarından biridir. Sadece zaman öldürmek (!) için kurulan sözümona arkadaşlıklar surîdir, sahtedir, aldatmacadır, pamuk ipliğine bağlıdır.

Şu kısacık hayat-ı dünyevide, en değerli sermaye olan zamanı, gereksiz, boş, faydasız insanlara harcamak akıllıca değildir.

Arkadaşlık edilen insanlardan iyilik, güzellik,maneviyat namına bir şeyler öğrenebilmeli ya da öğretebilmelidir. Huylar bulaşıcıdır. Bülbül güle,karga çöplüğe götürür.

Bunları düşünerek arkadaş seçiminde titiz davranmalıyız.
Unutmayalım ki; dostluk ettiğimiz insanlar bizim aynamızdır. 
Dostumuzu iyi seçelim ki aynadaki yansımamız yi olsun. 

Rabbim,cümlemize gözümüzün nuru,gönlümüzün sürûru olacak,iki cihanda da faydası dokunacak dostlar nasip etsin! 
Amin. 

Hüsniye Ünal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA