EYLÜL

Eylül...
"Hazan mevsimi" diye adlandırılan, sonbaharın gelişini haber veren ay. Eylül denince, akla hep ayrılıklar gelir. Bir bakıma hüzünle harmanlanmış en romantik aydır Eylül. 

Şairlere, bestekârlara ilham kaynağı olmuş. Üzerine nice şiirler, şarkılar yazılmış.
Kimi ; "Gel Eylülde gel, 
Okul yolu sensiz, 
Ölüm kadar sessiz. 
Geçtim o yoldan dün,
İçim doldu hüzün" demiş. 
Kimi de;"Memleket havalarından bir haber ver,
Eylül yağmuru nasıl düşer toprağa Kemah’ın kapalı dar yollarında? 
Hangi kuş hatıra çizdi dal uçlarına?"' demiş. 

Bir nevi melankolik, romantik duyguların yoğunlaştığı, ruh halinin biraz daha durgunlaşıp hassas bir halete büründüğü zaman dilimidir Eylül.

Peki, Eylül neden hüzün verir insana?

 Belki de;
Tabiatın yavaş yavaş canlılığını kaybettiği, dağları, tepeleri, ovaları saran yeşil örtülerden sıyrılıp sarının tonlarına büründüğü, çiçeklerin solduğu, ağaçların kurumaya, yaprakların sararıp dallardan koparak düşmeye başladığı mevsim olduğu için...

Eylülle gelen sonbahar bir yönüyle de insan hayatının safhalarından yaşlılığa geçişi hatırlatır.İlkbahar (Büyük İslam âlimi Bediüzzaman "her tevellüdat silah altına alınmaktır" diyerek, askerliğe benzettiği) doğum - çocukluk, yaz gençlik-orta yaşlılık, sonbahar yaşlılığa giriş ve kış ("Her canlı ölümü tadacaktır"ayeti mucibesince ve yine Bediüzzaman'ın "terhis tezkeresi almak" diye nitelendirdiği) ebed-ül abad'a seferi, ihtar eder. 

Daha geniş bir perspektiften bakalım : Sonbahar nasıl insan hayatının bir safhasına benziyorsa, tıpkı onun gibi dünyanın da son demlerini akla getirir. 
Malum, her mevcudat gibi dünyanın da bir ömrü var. İlkbahar yaratılış, yaz ilerleme - gelişme, sonbahar tekrar düşüşe geçiş, (hadis-i şeriflerde bildirildiği gibi çeşitli âlametlerle kıyamete hazırlık) ve kış dünyanın - esasen kâinatın - mevti...

Yani çok yönden bakılabilir, içinde çok manalar barındıran bir aydır Eylül. Ve akabinde sonbahar.
Yaratılmış olan bütün mevcudat birbiriyle, özellikle de insan ile alâkadardır.
Zaman da öyle, mevsimler de öyle...  Duygusallığın nirvanaya ulaştığı nice güzel Eylüllere...

Hüsniye Ünal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HATİCE NİLGÜN TOSUN

NEVİN

DÜNYA SÜRGÜNÜNDE YALNIZ BİR ADAM : NİZAMETTİN AMCA